Haftalık güncellemeler

VETERİNER SAĞLIK REHBERİ

Haberler, duyurular ve veteriner sağlık blog yazılarımızı buradan okuyabilirsiniz.



Kedi aşıları hakkında bilgili olmak ve ne zaman hangi aşının gerektiğine yönelik bilgi sahibi olmak; kedinin hayatını kurtarabilecek davranış olmaktadır. Kedi aşıları hakkında bilgiler toplamak, aşıların ne amaçla kullanıldığı? Ne zaman uygulanılması gerektiği? Ve kedi aşı takvimi nasıl olmalı? Gibi önemi büyük soruların cevabına dair bilgili olmak gerekmektedir. Kedinin doğumundan itibaren gelişimini tamamlayıncaya dek kullanacağı aşılar sağlığını önemli ölçüde etkiler. İleri süreçler için de aynı önemi taşır. Düzenli aralıklar ile aşısı yapılan kedi için sağlıklı olması kuvvetli muhtemel olur.

Bu içerikte aşağıdaki başlıkları göreceksiniz. İstediğiniz başlığa tıklayın ve makalenin ilgili kısmına gidin.

Kedi Aşısı Neden Önemlidir?

Kedi aşılarının önemi beslenme kadar önemli olmaktadır. Kedilerin birçoğu doğuştan yada farklı sebeplerle bağışıklık sahibi olabilmektedir. Ancak diğer kediler için aynı durum söz konusu olmayabilir. Bağışıklık direncinde zayıflık bulunan kediler için hastalık oluşma yada bulaşıcı bir hastalığa yakalanma durumları sıklıkla rastlanmaktadır. Kedi aşıları önemi bu bağlamda devreye girmektedir. Düzenli aralıklarla veteriner gözetiminde aşısı yapılan kedinin; bünyesi hastalık oluşturmaz ve bulaşıcı hastalıklara karşı dirençli olur. Hatta var olan hastalığı da varsa atlatma ihtimali yüksek olacaktır. Aşılar için önemli ayrıntılar da dikkate alınmalıdır. Aşıların hangi amaçla kullanıldığı? Ve düzenli kullanılmayan aşının faydasız olacağı gibi.

Aşı Şart mı?

Kediler ve diğer tüm canlılar için en doğru çözüm beslenme ve bakımlı yaşama unsurlarıdır. Bu koşulları sağlayarak yaşamını sürdüren canlıların hastalıklara yakalanma riski az olduğu gibi solunum ve bağışık sistemleri de güçlü olmaktadır. Günün her öğünü düzenli beslene ve bakımı yerine getirilen kedinin aşıya ihtiyacı olmaz. Ancak bazı aşılar vardır ki vücut sistemlerini daha dirençli kılmayı hedefler. Bu bakımdan bazı aşıların gerekliliği söz konusudur. Ancak genelinde bakımı sağlanan kedilerin opsiyonel aşılara ihtiyacı olmaz. Bu kapsamda en doğru çözüm beslenme ve bakım olmaktadır.

Kedileri İç ve Dış Parazit Etkenlerinden Koruyan Uygulamalar

Parazitler kedilerin korkulu hastalıklardan biri olarak bulunur. İç ve dış parazitler olarak iki farklı şekilde kendini gösteren parazitler; kedi aşıları yapılmadığı taktirde güçlü belirtileri ile kedide hayati riskleri taşımaktadır. İştah eksikliği ve hareket eksikliği ile kendini gösteren parazitler öyle ki müdahale yapılmadığında insanlara da bulaşabilmektedir. Çocuklar üzerinde güçlü bulaşıcı etkisi bulunan bu parazitler için erişkin bireylerde soğuk algınlığına bağlı olarak atlatılabilmektedir. Bu parazitin örneği olarak Toksoplazma bulunur. Zamanında aşısı yapılan parazitler için kesin çözümler elde edilebilir. Kediye ve çevrenizdekilere zarar dokunmadan yapılacak iç ve dış parazit aşısı sayesinde durumun üstesinden gelebilmek mümkün olmaktadır.

Kedi Aşısının Yavru Kediler Üzerindeki Etkisi

Yavru kedilerde orta yaşlı kedilere nazaran bağışıklık direnci çok daha zayıftır. Yavru kedilerin beslenme şekli ve yaşam standardı bağışıklık sistemini etkileyen en önemli faktör olarak bulunur. Önemsiz detayda dahi yavru kedilerin bağışıklık sistemi etkilenebilmektedir. Bu sebeple yavru kedilerde bağışıklık sistemi zayıftır. Yavru kediler için kedi aşıları iki kat önemli olarak bulunur. Orta yaştaki kedilerde de bağışıklık sisteminin zayıf olma durumu söz konusu olabilirken aynı önem o yaş sınıfına ait kediler için de geçerlidir. Kedi aşısının bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve daha potansiyel olmalarına olanak sağlamaları ile düzenli olarak yapılması gerekmektedir. Bağışıklık sistemi zayıf olan yavru kediler içinse kedi aşıları haftalık periyot halinde gerçekleştirilmelidir.

Hangi Aşıların Önemi Daha Fazladır?

Kedi aşıları genelde iki farklı şekilde değerlendirilir ve uygulama gereksinimleri bu değerlendirmeye göre esas alınır. Bu aşılar ise;

* Temel Aşılar ve

* Temel Olmayan Aşılar(Opsiyonel Aşılar)

olarak değerlendirilir.

Temel Olan Aşılar: Kedinin sağlıklı olabilmesi ve hastalıklara karşı güçlü direnç performansı sergileyebilmesi için yaptırılması gereken aşılardır. Temel olan bu aşılar için en önemli detay ise veteriner yönlendirmesi bağlı olarak gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Tercihe göre yaptırılması tavsiye edilmez.

Temel Olmayan Aşılar: Aynı şekilde kedinin sağlıklı olabilmesi için yaptırılması gereken aşılar olarak bulunur. Ancak hayati riskleri taşımadığı müddetçe yapılmasa da büyük sorun teşkil etmez. Opsiyonel aşı çeşitleri arasında bulunduğu için tercihinize bağlı olarak aşısı yaptırılabilir. Aşı takvimine bağlı olma zorunluluğu bulunmaz.

Takvime Göre Aşılar Düzensiz Alınabilir Mi?

Yaptırılan aşılar genelde etkisini düzensiz yaptırıldığı için kaybeder. Yavru ve bağışıklık sistemi zayıf olan kediler için büyük ölçüde önemli olan kedi aşı takvimi sağlığını önemli ölçüde etkiler. Bu bağlamda takvime göre aşılar düzensiz alınamaz. Alınması durumunda aşının etkisini kaybetme olasılığı yüksektir. Ancak sağlıklı ve bünyesi güçlü kediler için takvim dışında aşı yaptırmak etkili olabilmektedir. İlla takvim gibi düzenli aşı isteği gerektirmez. Anca yine de sağlığını garantiye alabilmek adına aşıları düzenli olarak yapılmalıdır. Temel olan aşıların yanı sıra diğer aşılar da tercih edilebilir. Bu kapsamda veteriner desteği önemli olmaktadır.

Aşı Takviminde Geciken Aşı Sorun Oluşturur Mu?

Kedi aşı takvimi sırasına göre alınan aşıların gecikmesi durumunda sorun teşkil etmez. Ancak gecikmenin hangi zamana yansıdığı da önemli detay olmaktadır. Örneğin; 10 haftalık kediniz için karma aşısı zamanı geldiğinde aşı aksatılırsa; ilerleyen 2 hafta için kendini göstermez ancak sonraki haftalar ile bağışıklık sisteminde denge değişiklikleri söz konusu olabilir. Zamanı fazla geçen aşılar için de veteriner ile görüşmek gerekebilir. Bu kapsamda yönlendirici olarak doğru kaynak veteriner olacaktır. Öte yandan kedinin mutlaka kullanması gereken bir aşı yapılmamışsa bu zaman aralığı daha da daralabilir. Kısacası önemli olan aşının bir an önce yapılması gerekir.

Kedi Aşı Takvimi; Haftalık Periyotlar Halinde

Kedi aşı takvimi orta yaşlı ve yaşlı kediler için değişiklik gösterse de genelde yavru kediler için haftalık periyot halinde bulunur. Bu haftalık periyotta yavru kedi için belirlenen aşılar; temel aşılar olarak üç çeşidi ile uygulanır. Kedi aşı takvimi için uygulanacak kedilerin mutlaka 5 haftalığı geçmiş olması gerekir. 5 haftalık olmamış kediler için kedi aşı takvimi doğru bir karar olmayacaktır.

6 İLA 8 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* Feline Leukemia Kan Testi uygulanmalı.

* İç ve Dış Parazit yapılmalı (2 ayda bir defaya mahsus, bir sonraki 16.Hafta yapılmalı.) (8.Hafta).

8 İLA 10 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* .Karma Aşısı yapılmalıdır. Panleukopenia ve herpes virüsü, kedi 8-9 haftalıkken oluşabilir. Bu dönemde Karma Aşısı yapılmalıdır.

9 İLA 11 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* Leukemia Aşısı yapılmalıdır.

* Leukemia Testi uygulanmalıdır.

10 İLA 12 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* Karma Aşısı yapılmalıdır.

11 İLA 13 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* Leukemia Aşısı tekrar yapılmalıdır.

12 İLA 14 HAFTALIK:

* Kontrolleri yapılmalı.

* Kuduz Aşısı yapılmalıdır. Sonraki Kuduz Aşısı için de bir yılın tamamlanması gerekmektedir.

5 İLA 6 AYLIK:

Bu dönemde kedi için ekstra ihtiyaçlar(kısırlaştırma gibi.) gerçekleştirilebilir. Bunun dışında bu dönemde diş muayenesi yapılmalıdır.

Kontroller için rutin taramalar şeklinde gerçekleştirilir. Yavru kediler için düzenli olarak uyulması gereken kedi aşı takvimi yer almaktadır. Haftalık periyota istinaden düzenli olarak aşısı yapılmalıdır. Yavru kedilerin dışında orta yaşlı ve yaşlı kediler içinse; temel aşılar (Karma Aşı, Leukemia Aşısı, Kuduz Aşısı) yılda bir defaya mahsus yapılmalıdır. İç ve dış parazitler içinse tedavi olarak aşıları sırasıyla; iki ayda bir ve ayda bir defaya mahsus yapılmalıdır.

1 Yaşına Kadar Aşı Takvimine Uymak

Kedinin yaş almasını bekleyene dek takvime uymak gereklidir. Kedi aşı takvimi bu süreçte aşıları takvime bağlı olarak yaptırılan kedi için sağlığı etkileyecek olumsuzluklar nadir rastlanır. Yaş alana değin kedi aşı takvimi uygulanır. İlk 5 ay haftalık periyot halinde takvime uyulur devamında ise aylık periyot halinde gerekli görüldüğü taktirde yaş alana değin kedi aşı takvimi devam eder. Sürecin ortalarında ise kedinin sağlığının elverişli olduğuna veteriner kanaat getirdiğinde kısırlık işlemi yapılabilmektedir. Erkek kedi için kısırlaştırma işlemi kedide; uysallığı artırdığını ve idrarla sağa sola iz bırakma isteğini azalttığı görülmektedir. Dişi kedi içinse kısırlaştırma işlemi kedide; İleride baş gösterebilecek meme kanserinin önüne geçtiği söylenmektedir. Yaş almadan önce kısırlaştırmanın da gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

İleri Süreç İçin Aşı Takvimi

Yavru kedilerin bağlı bulunduğu kedi aşı takvimi sonrasında ve orta yaşlı/yaş kediler için de kedi aşı takvimi devam edebilmektedir. Bu süreç için kedide bağışıklık sisteminin hala zayıf olduğuna yönelik kanaat önemli olmaktadır. Temel aşılar için bu esaslar dikkate alınır. Ancak farklı kedi aşı takvimi içinse opsiyonel aşılar tercih edilebilir. Bu aşılar içinse gereklilik söz konusu değildir. Aşıların yapılması için de takvimin aşma durumları söz konusu olabilir. Bu durum ise sorun teşkil etmez. Ancak opsiyonel aşılar için aşı takviminde de veteriner desteği alınmalıdır. Bu kapsamda yönlendirici desteği ile aşıların ne ölçüde alınması gerektiği çizelge şeklinde değerlendirilir.

Temel Kedi Aşıları

Temel olan kedi aşıları kedinin sağlığını önemli ölçüde etkileyen/gerekliliği bulunan aşılar olmaktadır. Hastalıklara karşı korunmasını sağlayan bu aşıların temel olarak nitelendirilmesinin sebebi ise kedilerde sık rastlanan hastalıklara tedavi olarak bu aşıların yer olması bulunur. Bu temel kedi aşıları ise;

1. İç ve Dış Parazit Aşısı,

2. Karma Aşısı,

3. Leukemia Aşısı (Lösemi Aşısı),

4. Kuduz Aşısı

aşıları olarak bulunur. Takvim dışında da yaptırılması gerekir. Hastalığa karşı direnç için kullanılan bu temel aşıların hastalık vaziyetinde de tedavisi olması ayrıca gerekliliğini ön plana koymaktadır. Özellikle solunum yolu enfeksiyonları ve sıklıkla yaşanan hastalıklar için olmak zorundadırlar bu aşıları.

Kedi Kuduz Aşısı Hakkında

Kedilerde bazı yaş dönemlerinde sıklıkla meydana gelen beyin dokusu iltihaplanmasıyla ortaya çıkan bu hastalık için aşısı bulunur. Bu aşının dokuda kalıcı hasara yol açmaması ve hastalığın gelişerek bulaşıcı hale gelip yayılmaması için yaptırılır. Genelde bulaşıcı olacak raddeye geldiğinde insanlara bulaşma riski bulunur. Isırma veya tırmalama, salyanın deriden içeriye temas etmesi yada hava kanallarından bulaşması gibi. Kuduz olduğundan şüphelenilen kedi için veterinere başvurulmalıdır. Neticeye göre kuduz olan kedi için aşısı yapılarak 10 gün gözlem altında bulunmalıdır. Bu süre zarfında belirtileri yok olarak kuduz aşısı işe yararsa tekrar tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Kuduz aşısı için net olarak tanısının konması gerekmez. Tedbir amaçlı kuduz aşısı yaptırmak ileride kedinin kuduza yakalanmasını önleyecektir.

Kedi Karma Aşısı Hakkında

Karma Aşısı kedilerde kullanılması gerekli olan bir diğer aşıdır. Güçlü etkileri bulunan virüslerin enfeksiyonlarına karşı yaptırılır. Karma Aşısı ile muhtemel virüs enfeksiyonları tamamı ile yok edilir. Tedbir amaçlı kullanılan bu aşı ile virüse yakalanmadan çare olunabilmektedir. Ayrıca kedilerin solunum yollarını olumsuz etkileyen enfeksiyonlar için de tedavi niteliğindedir. Bu enfeksiyonlar ise; herpes virüsü ve kalisivirüs olarak bilinir. Karma aşısı için de yavru kedilerde çift doz gerekli olurken orta yaşlı/yaşlı kedilerde tek doz yeterli olmaktadır.

Kedi Lösemi Aşısı Hakkında

Yan etkisi bulunan bir aşı olmaktadır. Diğer aşılara nazaran yan etkileri iştahsızlık ve halsizlik olmasının yanı sıra kansızlık da olmaktadır. Ancak lösemi aşısının gerekliliği de bulunmaktadır. Bu gereklilik yan etkileri önemsiz kılacak niteliktedir. Leukemia virüsüne karşı uygulanacak en iyi senaryo olan lösemi aşısı inaktif canlı aşı olarak bulunur. Bu virüslerin temel amacı bağışıklık sistemini çökertmek olmaktadır. Bu sayede kanser oluşturma ve birçok hastalığa karşı bünyeyi savunmasız kılmayı hedefler. Ancak buna karşın çözüm olan Leukemia(Lösemi) Aşısı, virüsü yok etmek için yaptırılır. Virüsün yok olduğunun belirtileri ise iştahsızlık ve durgunluk şeklinde devam eder.

Kedi FIV Aşısı Hakkında

FIV Aşısı adını aldığı FIV virüsüne karşı yaptırılmaktadır. FIV virüsü genel olarak bilinen en ölümcül virüstür. Bağışıklık sistemine karşı en büyük tehdit olmaktadır. Bu hastalığın tedavisi yoktur. Ancak süreci tedavilerle ilerletmek hastalığı en rahat şekilde yaşamak için alternatif yöntem olarak yer alır. Dünyada bu virüsün var olduğu kedi sayısı oldukça azdır. Ancak virüsü bulunan kedi için süreç zor devam edecektir. Bu virüs için en ideal çözüm olan FIV Aşısı kullanılmalıdır. Aksi halde bağışıklık sistemi çökmeye başladıkça çeşitli hastalıklar da baş gösterir. Normal devam ettirebileceği yaşam sürecini en acılı şekilde yaşayabilir.

Kedi İç Parazit Aşısı

Kedi aşıları arasında en yaygın bilinen aşı türlerinden biridir. Yan etkisi bulunmayan aşıdır. Kediyi rahatsız etmez ve rutin yaşantısına etkisi bulunmaz. Bu İç Parazit Aşısı tablet yada enjeksiyon yöntemi ile uygulanır. Aşısı yapılan kediyi; Askaritlerden, kancalı kurtlardan ve şeritlerden 2 ay süre boyunca korur. İki ayın sonunda tekrar aşısı yapılmalıdır. Ancak bağışıklık sistemi güçlü olan kedi için bu süre daha uzun olabilir. İki ay süre ile yaptırılması gereken aşı yavru kediler içindir. İç parazit aşısına en çok yavru kediler 6-8. hafta aralığında ihtiyaç duyarlar.

Kedi Dış Parazit Aşısı

Kediye dış parazit olarak musallat olan canlılar genelde pireler ve kene olmaktadır. Kediye musalalt olan bu canlıların kediye zarar vereceği gibi çevresindekilere de bulaştırabilmektedir. Bu sebepten dış parazitlere karşı çözüm bulunmalıdır. Toplumda bu parazit çeşitleri için birçok kurtulma yöntemleri uygulansa da, kesin çözümler vermediği hatta yöntemlerin kediye zarar verdiği bilinmektedir. Dış parazit aşısı uygulama yöntemi ve aşının sağlığa zarar vermeyecek olması esas alındığında en doğru çözüm olacaktır. Dış parazit aşısı için de yavru kedilerde iki ayda bir defa yapılması hususu bulunurken büyük kediler için yılda bir defa yapılması gerekmektedir.

Tercih Edilebilir Diğer Aşılar

Temel olmayan diğer kedi aşıları içinse opsiyonel aşılar denebilir. Tercihe göre yaptırılacak bu aşılar tedbir amaçlı kedi sağlığına önemli açıdan fayda sağlar. Bazı dönemlerde gereklilik olan bulunan aşılar ileri dönemlerde opsiyonel aşılar olarak yer alır. Bu tür aşılar kedi aşı takvimi için listede yer alabilir. Ancak bu aşıların da önemi oldukça fazladır. Bu aşılar için de ekstra aşı takvimi oluşturulabilir. Ancak ilave olarak temel aşıların yanında aynı dönemde tekrar yaptırılmaz.

Kedi Aşı Fiyatları

Kedi için aşı fiyatları yaş dönemlerine göre değişiklik göstermektedir. Fiyatlarında değişiklik söz konusu değildir ancak kullanım sıklığı baz alındığında yaş dönemlerinde aşı için harcanan para değişiklik gösterir. Yavru kediler için 15 haftalık olana kadar aşıları haftalık periyotlar halinde ilerler. 5-6 aylık olan kediler içinse bu periyot 1-2 ay olarak değişir. Bu bağlamda 5.ayında sonra kedi için aşı giderleri azalır. Kliniğimizde uygulanan kedi aşıları ve fiyatları ile ilgili detaylı bilgi almak için lütfen bizi arayınız!

Aşılardan Herhangi Birinin Yan Etkisi Var Mı?

Genel olarak aşıların hiçbirinin yan etkisi bulunmaz. Ancak bazı durumlara karşın yan etkiler baş gösterebilmektedir. Kedinin alerjik reaksiyon gösterebileceği bir durum söz konusu olduğunda aşı farketmeksizin yan etkisi bulunabilir. Uygulama yöntemi yanlış olan aşılar da kedide yan etkileri yaratabilir. Bu bakımdan uygulama yönteminin doğru gerçekleşmesi gerekir. Ayrıca kedinin bağışıklık sistemi zayıfken ağır dozda verilen aşılar da yan etkiye sebep olmaktadır. Bunların dışında Leukemia Aşısı yan etkisi bulunan bir aşıdır. Ancak gerekliliği göz önüne alındığında yan etkisini önemsiz kılmaktadır. Yan etkileri ise iştahsızlık ve durgunluk diğer aşılara göre bir tık daha ağır hissettirmektedir.

Kedilerin Kapabileceği Hastalıklar

Kedinin kapması muhtemel hastalıklar genelde doğum sonrası ilk 14 haftalık süreç içerisinde yoğun gerçekleşir. Bu dönemde aşısı yapılan kedinin hastalıkla baş etme ihtimali yüksek iken aşısı yapılmayan kedinin kapabileceği birçok hastalık vardır. Bu hastalıkların bazıları yaşanmasının ardından aşısı ile tedavisi sağlanırken bazı hastalıkların tedbiri alınmadığından zorluk çıkarabilmektedir. Bu hastalıklar ve oluşumları hakkında detaylar ise;

Kuduz:

Beyin dokusu iltihaplanarak meydana gelir. Ciddi manada hastalıkların habercisi de olabilir. Bu hastalığın en kötü yanı ise çevresindekilere bulaştırma riskidir. Bulaştırma durumunda bulaştırdığı kişiye hastalıkları ne ölçüde olur, yaşanmadıkça bilinmez. Büyük ölçüde hastalık oluştururken, bir soğuk algınlığı gibi kaybolabiliyor da. Kediler genelde her yaş döneminde bu hastalıkla karşılaşabilir. Bu duruma karşın aşısı da her yaş dönemi için yapılır.

Kalp Kurdu:

Dirofilaria olarak da bilinen bu hastalk türü kedilerde organizma istilasından kaynaklanır. Vücutta bulunan solucan kurt-solucan sayısı artarak devam eder. Bu artış kedini tepkisine bağlı olarak da değişkenlik gösterebilir. Kedi aşıları aşısı yapılmamış olan kedilerde yaşanabilecek bir hastalıktır. Genelde ev kedilerinde bu hastalığın riski çok az olurken sokak kedilerinde risk artabilmektedir. Sebebi ise kalp kurdu hastalığını tetikleyen mikroplu ortamda bulunmasıdır.

Bu hastalığa sebep olan solucan türü oldukça küçük olduğu için hayati riski az olabilirken bazen de hayati risk taşıyabilecek nitelikte de olabilmektedir. Bir diğer oluşum sebebi ise enfeksiyonu taşıyan sivrisinektir. Sineğin sokması sonucunda enfeksiyon kediye bulaşır ve yayılır. Bu hastalığın tanısı için de veteriner desteği alınarak testler uygulanmalıdır.

Feline Leukemia Virüsü:

Kedilerde en sık rastlanan enfeksiyon hastalıklarındandır. Bu virüs kedilerde immun temas eder. Ayrıca retrovirüs olarak akraba virüslerden oluşur. FelV virüsü olarak kedilerde hastalığı hedef alır. Diğer hastalık türleri farklı sistemleri hedef alırken bu hastalık türü direk olarak bağışıklık sistemini hedef alır. Bu kapsamda lösemi virüsü aşısı olmayan kedilerin bu hastalıkla baş etmesi pek de mümkün olmayabilir. Ayrıca halihazırda bağışıklık sistemi zayıf olan kediler ise bu hastalıkla baş edemeyebilir ve sonucunda ölümcül riskine yakalanabilir. Tedbir amaçlı yaptırılacak aşı ile tedavisi sağlanırken hastalığa karşı dirençli olan kediler için aşısı hemen yapılmalıdır.

Feline Panleukopenia:

Kedilerin viral hastalığı olarak bulunur. En çok risk taşıyan kediler ise aşısını yaptırmamış kedilerdir. Enfeksiyon sonucunda yüksek ateş ve ölümcül riskler devam eder. 4.Ayına kadar bu hastalığa yakalanan kedilerde ölüm oranları oldukça fazladır. Hastalığa yakalanan kedilerde belirtiler kendini yüksek ölçülerde belli ederken bazende farklı belirtiler ile de baş gösterebilmektedir. Bazı durumlarda fark edilmesi muhtemel olurken bazen de fark edilmesi mümkün olmamaktadır. Bu hastalığa yakalanması durumunda hiçbir müdahale kesin çözüm niteliğinde tedavi olmayabilir. Yavruların 4 aylık olmaları durumunda hastalığa yakalandıklarında sistemik semptomlar kendini gösterir. Bu hastalık için en doğru çözüm hastalık öncesi tedbir amaçlı aşısının yapılmasıdır. Bağışıklığını artırarak ileride sorun olması durumunda çözüm olmayı hedefler.

Kedi Solunum Yolları Hastalıkları:

Kedilerde solunum yolu hastalıkları genelde kedi aşı takvimi yapmamış kedilerde; grip ve üst solunum yolu enfeksiyonu olarak bulunur. Gribin belirtileri tıpkı insanlarda ki belirtilere benzer olarak bulunur. Bu belirtiler; göz yaşarması, burun akması ve kas ve eklemlerde ağrı şeklinde olur. Üst solunum yolu enfeksiyonu ise daha ağır şiddeti ile bulunur. Ömrü boyunca hastayı taşır. Tedavisi olmamasına karşın düzenli aralıklarla gerçekleştirilen aşıların neticesinde normal yaşantısına dönebilmektedir. Bu hastalıkların baş göstermesi durumunda ilk çözüm olarak veterinere götürülmelidir. Ayriyeten üşütme ile bu hastalıkların meydana gelme olasılığı oldukça düşüktür. Bu hastalığın sebebi olarak ise aynı şekilde virüsler bulunmaktadır. Kedilere karşı büyük tehdit olan virüslerin en muhtemel tedavisi aşılar olmaktadır.

Hastalıkların Belirtileri Nasıl Anlaşılır?

Kedi aşıları ile kedilerde hastalık belirtileri kimi zaman çok kolay anlaşılsa da kimi zaman anlaşılmazı çok güç olabiliyor. Bunun sebebi virüslerin ne denli ciddi olduklarına yöneliktir. Virüsün hastalık için hangi derecede ısrarcı olduğu belirtiyi de etkilemektedir. Örneğin; Feline Panleukopenia virüsü daha pasif tavırlar sergilerse kedide belirtiler anlaşılamayabilir. Yada tam tersi agresif tavırlar sergilerse aniden ölümle sonuçlanabilir. Ancak bu durumların dışında hastalıkların belirtileri bazı esasları benimseyerek mümkün şekilde fark edilebilmektedir.

– Kedilerin yakalanabileceği hastalık türleri hakkında bilgi sahibi olma,

– Belirtilerin hangi ölçüde gerçekleştiğini analiz edebilme

– Kedinin halsizlik sonrası sergilediği tavırlar dikkate alınmalıdır.

– İştahsızlık ve yorgunluk hissini yaşaması ile hastalık belirtisi saptanabilir.

– Kan kusma ve tepki vermeme gibi durumda belirtiler araştırılmalıdır.

İlave olarak hastalıkların belirtileri sürekli veteriner ziyareti ile de mümkün olmaktadır. Ayrıca kedi aşı takvimi ile aşılara yönelik bilgi birikimi de faydalı olmaktadır. Kedi ile her bakımdan ilgilenmek; hastalıkları da kapsamaktadır. Sık rastlanılan hastalıklara ilişkin bilgiye sahip olmak ve bu hastalıkların belirtilerine yönelik bilgi sahibi olmak gereklidir.

Belirtisi Saptanan Hastalıkta Ne Yapılmalıdır?

En önemli konu olan kedinin belirtisi ile hastalığı anlaşılması durumunda ne yapılmalıdır? Öncelikle bu aşamada bilinçsizce kulaktan dolma bilgilerle tedavi etmeye kalkışılmamalıdır. Kedi için tedavi olarak değerlendirilen yöntem aksine hastalığını daha da agresifleştiren yöntem olabilmektedir. İlk olarak veterinere gidilmelidir. Veteriner o an için yoksa doğru çözüm için farklı kaynaklara başvurulmalıdır. Farklı kaynaklardan elde edilen ortak bilgi ile hareket edilebilir. Ancak yine de müdahale edilmesi tavsiye edilmez. Yanlış bir müdahalede geri dönme ihtimali olmayabilir. Kısa süreliğine çözüm niteliği taşıyan yöntem ile veterinere ulaşmak gerekir. Veterinere götürüldükten sonra, veteriner gerekli kontrolleri yaparak; önce fiziksel müdahale sonra da gerekiyorsa aşı ile müdahale edecektir. Bu gibi ekstra dikkat gereken durumlar için uzman desteği şart olmaktadır. Belirtisini saptadığınız hastalık için doğru çözüm olduğuna kanaat getirdiğiniz kısa süreli yöntem uygulanabilir.



Sağlıklı herhangi bir kedinin gözleri berrak, parlak ve biraz nemli görünmelidir. Göz bebeklerinin her ikisi de aynı boyutta olmalıdır. Aşırı akıntı, kızarıklık ve şişkinlik olmamalıdır. Bulanıklık olmamalı ve üçüncü göz kapağı görünmemelidir. Aşağıdaki fotoğraflarda sağlıklı kedilerin gözleri yer almaktadır.

Şekil 1. Sağlıklı bir kedinin gözleri berrak, parlak ve biraz nemli olmalıdır.

Şekil 2

Eğer yukarıda yer alan fotoğraflardaki gözler dışında kalan bir göz görüyorsanız, bir sorun olabilir ve bir şeylerin yanlış olduğu açıktır. Peki en basit ne olabilir?

  • Halıya;bir yere sürtmüş olabilir,
  • Bir yere çarpmış olabilir,
  • Pençe yemiş olabilir.

Kedilerde göz enfeksiyonları oldukça yaygındır. Bazıları kendi kendine geçerken bazı göz problemleri ameliyata, hatta körlüğe kadar gidebilir. Basit bir soğuk algınlığından, ciddi bir hastalığa kadar her şey kedilerde göz akıntısı sebebi olabilir.

Böylesi bir durum ile karşılaşıldığında:

  • Neden böyle oldu?
  • Kedim için ne yapabilirim?
  • Ne zaman veteriner kliniğine gitmeliyim; gibi soruların cevabı aranmalıdır.

En sık karşılaşılan kedi göz hastalıkları, kedi göz akıntısı, kedi göz iltihabı gibi konulara geçmeden önce, normal, sağlıklı bir kedi gözünün anatomisi nasıldır?, hangi yapılar vardır? Gibi temel bilgileri edinmek ve sonrasında hastalıkları irdelemek daha anlaşılır olmasını sağlayacaktır.

Şekil 3. Kedilerde göz anatomisi

 

Kirpikler Ne İşe Yarar?

Doğaya bir göz attığımızda her şeyde olduğu gibi kirpiklerinde belirli bir işlevi vardır. Pek çok canlıda amaç gözleri korumak ve kire toza bakterilere karşı adeta bir bariyer görevi görmektedir. Pek çok farklı türde göze gelebilecek kiri uzak tutmak için dışa doğru kıvrımlıdır.

İkincisi kirpikler son derece hassastır ve göze bir şey geldiğinde önceden hissetmemizi sağlayan sensörlerdir. Bu özellikleri ile adeta gözün bir uzantısı gibidirler. Göze gelen bir şey olduğunda çabucak gözlerimizi kapatırız.

FAKAT KEDİLERDE DURUM FARKLI!!!

Çoğu kedinin teknik olarak kirpikleri olmasına rağmen, uzunluklarının nispeten daha kısa olması yukarıda bahsettiğimiz iki işlevin kirpikler tarafından gerçekleştirilemediği anlamına gelir. Ama bu kediler için tehlikeli değil mi?, kedilerin gözlerini korumak için uzun ve belirgin kirpiklere gerek yok mu? İlginç bir şekilde , kediler çok küçük ve neredeyse varolmayan kirpiklere sahip olacak şekilde evrimleşmişlerdir. Çünkü, bunun yerine başka koruma biçimlerine sahiptirler:

  • Bıyık
  • Kürk
  • Üçüncü göz kapağı

Üçüncü Göz Kapağı Nedir- Ne işe yarar?

Bu yapı kedilerin gözlerinin iç köşesine; yani buruna yakın bölgesine oturmuş, ince ve yarı saydam bir zardır. İhtiyaç durumunda göz küresini hızlı bir şekilde kaplar, göze herhangi bir kir veya döküntü girmesini önleyen bir koruma tabakası görevi görür.

İyi yağlandığı için, göz küresinin üstündeki kalıntıları da temizler. Sağlıklı gözler ve iyi görme için bir gereklilik olan gözleri nemli ve birazda yağlı tutmaya yardımcı olur.

Kornea Nedir – Ne İşe Yarar?

Kornea, gözün önündeki şeffaf dış tabakadır. Kornea, net görebilmeniz için gözünüzün ışığa odaklanmasına yardımcı olur. Kornea ile ilgili bilmemiz gereken iki en önemli kavram aşağıda yer almaktadır:

  • Keratit: Keratite kısaca korneanın iltihabı diyebiliriz.
  • Kornea Distrofileri: Korneada materyal biriktiğinde bulanık görmeye neden olur.

İris Nedir- Ne işe yarar?

Merkezinde pupilla bulunan gözün ön yapısındaki  renkli dokudur. İris, göze daha fazla veya daha az ışık girmesine izin vermek için pupillanın boyutlarını kontrol etmeye yardımcı olur. Pek çok hayvan tür ve cinsinde farklı renklerde iris mevcuttur.

Sklera Nedir- Ne işe yarar?

Sklera, göz küresinin büyük bir çoğunluğunu  saran beyaz renkte koruyucu bir örtüdür. Önde korneadan, arkada optik sinire kadar uzanır. Gözü hareket ettiren kaslar bu yapıya bağlıdır.

Şekil 4. Sklera anatomisi

Pupilla( Göz Bebeği) nedir-Ne işe yarar?

Göz bebeği, irisin ortasındaki siyah dairedir. Göze girmesi gereken ışık miktarını ayarlamada görevlidir. Işık önce korneayı geçerek, göz bebeğine toplanır ve buradan da gözün arkasındaki ışığa duyarlı hücrelerin tabakası olan retinaya odaklanır.

Lens nedir-Ne işe yarar?

Lens, tek işlevi ışık ışınlarını retinaya odaklamak olan, irisin arkasında asılı duran, ışığı bir noktada toplayacak yapıda ve neredeyse saydam bir yapıdır. Kan damarları yoktur, önündeki sıvıdan beslenir. Lens merceğini yerinde tutan siliyer kaslar vardır. Bunların kasılıp gevşemesiyle uzağa ve yakına odaklanabiliriz. Yaşla birlikte lensin bulanıklaşmasına, opaklaşmasına katarakt denir.

Retina Nedir-Ne İşe Yarar?

Retina, göz küresinin en arkasındaki katman olup, göze giren ışığı yakalar ve optik sinirler aracılığı ile beyne gönderen görmenizi, görüşünüzü sağlayan yapıdır. Bu yapı öyle muazzam bir yapıdır ki; ışık enerjisini elektrik enerjisine dönüştürür. İşte bu sinyal gördüğünüz dünyanın resmidir. Işık ona çarptığı zaman , beynimizin anlayabileceği veya işleyebileceği sinyallere dönüştürür.

Şekil 5. Retina anatomisi

Koroid nedir-Ne işe Yarar?

Koroid, damardan zengin yapıdır, retinayı besler.

Kedi gözlerinin insan gözleri ile ortak ve farklı yönleri bulunmaktadır:

Şekil 6. Kedi gözlerinin insan gözleri ile ortak ve farklı yönleri

İlk olarak kediler eliptik göz bebeklerine sahiptir, bu da onların bize göre ışıktaki değişikliklere çok daha kısa sürede uyum sağlaması ile bizim yuvarlak gözbebeklerimizden avantajlı hale getirmiştir.

İkinci olarak kediler, bizim gereksinim duyduğumuz ışığın 1/6’sına ihtiyaç duymaktadır. Çünkü gözlerinin arka kısmında Tapedum Lucidum (şekil 3) adı verilen jelimsi yapıda bir madde vardır. Bu madde sayesinde ışığı yansıtarak geceleri dahi iyi görmelerini sağlar.

Şekil 7. Tapedum Lucidum yapısı

Kedi gözlerinin üçüncü harika özelliği, ‘’üçüncü göz kapağı’’ olarak ta bilinen Nictitating membrandır ( şekil 3). Bu yapının amacı kediler gezinirken veya avlanırken, gözlere gelebilecek darbe ve cisimlerden korumaktır. Kedi uyurken veya hasta olduğunda veya göz enfeksiyonu olduğunda bu yapıyı görebiliriz.

Şekil 8. Kedilerde 3.göz kapağı

Kedilerde  Göz Akıntısı  Nedenleri

  • Kedi üst solunum yolu enfeksiyonu: Kedilerde göz akıntısının karşılaşılan en sık sebebidir. Altta yatan etkenler ise: Calisivirus, Herpesvirus, Clamidya Felis, Mycoplazma Felis ve diğer mikroorganizmalar olabilir. Bu etkenleri alan kedilerde göz semptomları hafifte olabilir, yapışkan, irinli iltihaplı da olabilir.

 

  • Konjuktivitis (Pembe Göz) : Üst ve alt göz kapağının iç yüzeyindeki açık pembe yapının iltihaplanmasıdır. Yabancı cisimler, enfeksiyonlar, Feline Herpes Virus, Calisivirus v.b. sebepler olabilir.
  • Bir veya her iki gözün konjuktivasında şişik ve kırmızılık,
  • Işığa duyarlılık,
  • Berrak veya kalın ve mukuslu bir gözyaşına sebep olabilir.
  • Gözleri kısma, ovuşturma
  • Hapşırma veya öksürme
  • Gözün bir kısmını kaplayan üçüncü göz kapağı

Ateş, ishal ve solunum güçlüğü ile seyreden konjuktivit, çok yaygın olmasa da kedi enfeksiyoz peritoniti( FİP) ile ilgili olabilir.

Şekil 9 (a, b): Kedi de konjuktivitis

 

  • Kornea bozuklukları: Kornea gözün önünü kaplayan, kubbe şeklindeki saydam yapıdır. Bu yapı iltihaplanabilir, yaralanabilir veya ülserleşebilir. Buna bağlı bulanıklık, aşırı göz kırpıştırma, kedi göz iltihabı ve artan gözyaşı üretimi olabilir.

 

  • Sulu, yaşaran gözler ( epifora): Gözlerden yaşların taşması anlamına gelir. Spesifik bir hastalıktan ziyade semptomdur ve etkilendiği koşullar vardır. Normalde gözleri korumak ve beslemek için bezlerde üretilen göz yaşı ile göz sıvanır, oluşan fazla sıvı da gözlerin kenarındaki kanallar ile burnun arkasına ve boğaza akıtılır. Tıkalı gözyaşı kanalları, göz kapağı fonksiyonunun zayıf olması, aşırı gözyaşı üretimi, allerjiler, viruslara bağlı konjuktivit ( pembe göz) ve daha fazlası sebep olabilir.

Şekil 10. Kedide göz yaşı kanalı anatomisi

Epiforanın(kedilerde göz akıntısı) belirtileri nelerdir?

Epifora ile ilişkili en yaygın klinik bulgu, gözlerin altındaki nem veya ıslaklık, gözlerin altındaki kürkün kırmızımsı-kahverengi lekelenmesi, koku, cilt tahrişleri ve cilt enfeksiyonlarıdır.

Şekil 11. Yüzü basık kedilerde, drene olamayan göz yaşının göz çevresini kırmızımsı-kahverengimsi boyaması.

Epifora nasıl teşhis edilir?

İlk önce aşırı göz yaşı üretiminin altında yatan bir neden var mı yok mu araştırılır. Kedilerde göz yaşı üretiminin artmasına sebep olan bazı durumlar vardır. Bunlar; viral veya bakteriyel konjuktivit, alerjiler, göz yaralanmaları, anormal kirpikler( disthia veya ektopik kirpikler), kornea ülserleri, göz enfeksiyonları, entropion( göz kapaklarında yuvarlanma), glokom gibi altta yatan pek çok farklı sebep olabilir.

  • Kedi Üveitis: Gözün iç yapılarının iltihaplanmasıdır. Travma, kanser, bağışıklık sorunları veya enfeksiyonlar ciddi, genellikle ağrılı üveit iltihabına neden olurlar.
  • Kedi Glokom (kedi göz tansiyonu): Göz içindeki bir problem veya vücudun genelindeki bir problemin veya çeşitli hastalıklarının gözü etkilemesi sonucu göz içi basıncının artması ve gözün şişmesidir. Kedi Göz tansiyonu olarak bilinir.
  • Blefarit (göz kapağı iltihabı): Göz kapaklarının iltihaplanması ve enfeksiyonudur.

Şekil 12: Blefaritis ve normal göz

Gözün kaslarını, bağ dokularını ve bezlerini içerebilir. Pers ve himalayan gibi basık yüzlü kedilerde daha yaygındır, ancak diğer kedilerde de görülebilir. Alerji, pire ısırığı, göz kapağı travması, tümörler neden olabilir.  Kedinizin kendi tüyleri de gözü tahriş ederse blefarite neden olabilir.  Bir diğer neden ise kedinizin göz kapakları içe ve dışa doğru yuvarlanırsa bu da iltihaplanmaya sebep olabilir. Beliritler: göz kapaklarının şişmesi, gözlerde sürtünme veya kaşınma, göz çevresinde kuru,  kabuklu alanlar ve akıntı, göz çevresindeki tüylerde dökülme nedenler arasında sayılabilir.

  • Kuru göz( keratokonjuktivitis sicca): Kronik bir göz yaşı üretimi eksikliğidir. Kuru göz, kornea hasarına, kırmızı gözlere ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilen bir hastalıktır. Gözyaşlarının sulu kısmı eksik olduğu için, yapışkan bir göz akıntısı meydana gelebilir.
  • Alerjiler: Göz akıntısı ve hapşırma

Kedinizin gözleri yaşlı ve hapşırıyorsa sebebi bu olabilir. Kedilerde de tıpkı köpekler ve insanlardaki gibi alerjiler olabilir. Gözleri yaşartan bu alerjiler pek çok kaynaktan gelebilir. Yaygın alerjiler: pire, polen, kimyasal, sigara, parfüm, şampuan, kulak akarları veya diğer parazitler. Belirtiler: sulu ve akan gözler, hapşırma, burun akıntısı, boğazın arkasındaki iltihaplanma nedeni ile horlama gibi.

  • Diğer göz yaşı akıntısı sebepleri: Göze batan cisimler, göze takılan cisimler, 3.göz kapağı problemleri gibi sorunlar kedilerde göz yaşı akıntısı sorununun diğer nedenleridir.
  • Entropion: Göz kapaklarının göze doğru yuvarlanması sonucu olan kalıtsal bir kusurdur. Kirpikler ve göz kapağının tüyleri sürekli korneayı irite eder ve hasara uğratır. Bu durum oldukça acı vericidir. Sonucunda kornea ülserleri, kornea skarlaşması ve körlüğe neden olabilir.
  • Kornea nekrozu: Brahiosefalik dediğimiz yüzleri basık kedilerde çok görülüyor. Bu tür hayvanlarda korneanın merkezi üst ve alt göz kapağı tarafından yeteri kadar ıslatılamıyor ve merkezde ölü hücreler oluşuyor. Bu yapıda melanin pigmentlerinin de birikmesiyle siyahlaşıp, puding’e benziyor.

Göz Akıntısı Tedavileri

Kedilerde yüzlerce hastalık göz akıntısına neden olabileceğinden  en doğrusu önce veteriner hekiminizin görmesi ve uygun teknikler ile muayene etmesidir.

  • Kedi üst solunum yolu enfeksiyonları-Kedi göz iltihabı: Spesifik tedaviler enfeksiyonun nedenine ve ne kadar ciddi olduğuna bağlıdır. Bu sebeple göz ilaçları, antibiyotikler, damlalar, tıkanıklık gidericiler ve sıvı tedavileridir.
  • Konjuktivitis(pembe göz)- Kedi göz iltihabı: Normalde pembe olan göz çevresindeki konjuktiva adı verilen pembe dokunun iltihaplanmasıdır.  Bir kedide bir sorun olmadıkça bu yapıyı görmezsiniz. Polen, toz, yabani otlar ve diğer pek çok tahriş edici maddeler( sigara,parfüm v.b. ) bir steroid merhem ile tedavi edilebilir. Kornea boyaması, glokomu teşhis etmek için göz tansiyonu ölçümü, oküler muayene, enfeksiyon ve diğer sorunlar için göz yaşı örneği alınabilir.  Genel sağlığı değerlendirmek için kan veya idrar tahlili alınabilir. Unutulmamalıdır ki kornea hasarı var ise steroid merhem kullanılmamalıdır. Diğer taraftan altta yatan sebep bakteriyel bir durum ise antibiyotik damlalar veya merhemler kullanılabilir.
  • Kornea bozuklukları: Tedavi, kedinizin korneasını neyin rahatsız ettiğine bağlıdır. Tedavide çeşitli göz damlaları ile kornea desteklenerek iyileşmesini hızlandırmak üzerine planlanmıştır. Tedavi edilmemesi veya yanlış tedavi uygulanması durumunda sorun körlüğe kadar evrilebilir.
  • Sulu, yaşaran gözler( epifora): Genellikle anestezi altında tıkalı göz yaşı kanalları sade su veya izotonik ile açılarak temizlenir. Bir enfeksiyon var ise antibiyotik merhem veya damlalar ile tedavi edilebilir. Bazen de doğuştan göz yaşı kanalı açılmamış olabilir ve cerrahi işlem ile yeni bir kanal açılabilir. Kronik enfeksiyonlar nedeniyle göz yaşı kanalları daralmış ise tekrar genişletilebilir.
  • Üveitis: Doğru ve etkili bir tedavi; kedinizde üveit’e neyin neden olduğuna bağlı şekillenecektir; ancak bunu teşhis etmek genellikle zordur. Bakım, iltihaplanma ve ağrıyı kontrol altına almak için göz merhemi veya damla içerebilir. Altta yatan nedenin ortaya çıkarılması için diğer pek çok farklı kan testleri gerekebilir.
  • Glokom: Altta yatan neden bulunmalı, göz tansiyonu veya sistemik bir neden sonucu oluşan tansiyon düşürülmelidir.
  • Blefarit: Enflamasyonun varlığı ve kapsamı, ayrıca enfeksiyonun varlığı ile ilgili fikir edinmek için göz kapağı ve çevresinin incelenmesi, kan testleri ve idrar testleri, mikrobiyolojik kültür veya biyopsi gerekebilir. Topikal merhemler, göz damlaları, Elizabeth yakalık, oral antibiyotikler ve uygun solüsyonlarla göz çevresinin temizliği yapılmalıdır.

Kedi calisivirüs: Zatürreye( pnömoni) ve diğer ciddi sorunlara neden olabilen ikincil bakteriyel enfeksiyonlar ile birlikte görülebilir. Tedavisi için bakım, sıvı desteği, antibiyotik ve daha başka şeyler gerektirir.

Kuru göz( keratokonjuktivitis sicca): Bağışıklık sisteminin aşırı hassas  çalışmasından, göz yaşı bezlerinin sorunlarına kadar her şey kuru göze sebep olabilir. Tedavisi ise göz damlaları, merhemler, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar, antibiyotikler ve suni gözyaşlarından oluşur.

Alerjiler: Alerjen türünü belirlemek için alerji testleri yapılabilir. Vücudun alerjene olan tepkisi baskılanarak, göz yaşı ve burun akıntısı azaltılabilir.

Entropion: Bu göz hastalığı ancak cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilir.

 

 Ne Zaman Bir Veteriner Kliniğine Gitmeliyim?

Yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi kedinizin gözleri güzel olduğu kadar da narindir. Bu nedenle küçük sorunlar hızla ciddi sorunlara dönüşebilir. Kedinizin göz akıntısı semptomları 24 saat içinde geçmezse veya kedinizin gözlerini kıstığını görürseniz, en kısa sürede randevu alıp, klinik ziyareti yapmalısınız.

Önceki bir göz probleminden kalan bir ilaç varsa, bunları kedinizin gözlerinde kullanmayın. Farklı göz sorunları farklı ilaçlar gerektirir ve yanlış olan kullanarak ciddi yaralanmalara sebep olabilirsiniz.

 Evde Bakım: Kedinizin Gözlerini sağlıklı Tutmak İçin İpuçları

Şekil 13. Evdeki kedilerde göz bakımı

Yıllık aşıların yapılmasına ön ayak olarak, aşırı kalabalık kedi ortamından kaçınarak ve kedinizin gözlerinde kızarıklık, bulanıklık, renk veya şekil değişikliği, akıntı veya ışığa duyarlılık açısından sık sık kontrol ederek kedinizdeki göz problemlerini önlemeye yardımcı olabilirsiniz.

Veteriner randevusu beklerken kedinizin göz akıntısını gidermek için;

  • Bir pamuğu suya veya piyasada yer alan göz temizleme solüsyonlarından herhangi birisine batırın ve göz akıntısını daima gözün iç köşesinden dışarıya doğru silin,
  • Her bir göz için yeni bir pamuk kullanın,
  • Veteriner hekiminiz reçete etmedikçe, reçetesiz satılan damlalardan veya diğer ürünlerden uzak durun.

Doğru tedavinin kedinizin sağlığı ve esenliği için çok kritik öneme sahip olabileceğini unutmayalım, kedimizin ihtiyaç duyduğu doğru bakımı aldığından emin olmak için her zaman bir veteriner hekim ile konuşalım, çözüm bulalım.

Veteriner Hekim Hasan Hüseyin DEMİR






Ümraniye Veteriner Kliniği: Petopia®

Şimdi bize ulaşın

Ümraniye veteriner kliniği, Petopia markasıyla kurumsal veterinerlik, petshop, kuaförlük ve pet otel hizmeti sunan veteriner kliniğidir. Ümraniye’de rahatlıkla ulaşım sağlayabileceğiniz merkezi bir konumda yer almaktadır.


ACİL İLETİŞİM

Acil iletişim 09:00 – 22:30
0545 402 83 85



ADRES

Atakent Mahallesi
Alemdağ Caddesi No:376/A
Ümraniye İstanbul



ümraniye veteriner alt kısım
Takip edin

Sosyal Medya

Petopia® veteriner kliniğini sosyal medyada takip ederek daha yakından tanıyın.



Copyright 2019 Petopia® Ümraniye Veteriner Kliniği

ümraniye veteriner logo